Son Güncelleme September 23, 2024

Otizm ve İletişim

Yazar: Zatay Sağlık
5 dk
Otizm ve İletişim

Konuşmak mı İletişim Kurmak mı?

Bu iki eylemi birbirinden ayırmak için her birinin ne anlama geldiğini incelemek gerekir.

Konuşmak, bizimle iletişim kurmak isteyen birine duygu ve düşüncelerimizi sözlü ifadelerle anlatmayı içerir. Konuştuğumuzda, niyet belirtmek, onay aramak, itiraz etmek, öğrenilen ilgileri paylaşmak veya karşı taraftan bilgi almak gibi birçok eylem gerçekleşir. Bir konuşma sırasında konuşmacının kendini ifade etmesi, dinleyicinin ise dinleme, dikkatini sürdürme ve bekleme gibi becerileri sergilemesi gerekir. Bu karşılıklı uyum ve koordinasyon, iki yönlü bir sözlü alışverişle sonuçlanır.

İletişim, genellikle bir cümledeki kelimelerin değiş tokuşu olarak tanımlansa da, aslında bilgi veya mesaj iletme niyetimiz ve karşı tarafın aynı niyetle bunu almaya hazır olması anlamına gelir. Bu süreç çocuklar için farklı bir anlam taşır. Bir bebek anne karnında var olmaya başladığı andan itibaren annesiyle ve dünyayla iletişim kurmaya başlar. Örneğin, bebek anne karnındayken annesinin dokunuşunu hissettiğinde tekme atabilir ve bu da anne ile bebek arasında sözlü ifadeye gerek kalmadan bir iletişim biçimi yaratır. İşte dünya ile iletişim yolculuğumuz bu şekilde başlıyor.

Bir Çocuğun İletişim Becerilerini Nasıl Değerlendiririz?

Her çocuk kendi gelişim evresine özgü iletişim becerileri geliştirir. Erken çocukluk döneminde, çocukların ortak dikkat, duyguları paylaşma, paylaşılan duygulara karşılık verme, gülümseme ve beden dili, jestler, yüz ifadeleri veya sözlü ipuçları yoluyla iletişim sinyalleri oluşturma gibi temel becerileri geliştirmelerini bekleriz. Çocuk büyüdükçe, bu beceriler daha karmaşık hale gelir ve pragmatik dil becerilerinin ve daha sonra sosyal problem çözme becerilerinin gelişmesine yol açar. Bu süreç boyunca çocukları nörolojik ve gelişimsel değerlendirmelerle değerlendiriyor, iletişim becerilerinde gecikme veya durgunluk tespit edilmesi halinde çocuğun ve ailenin ihtiyaçlarına göre yönlendirme yapıyoruz.

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocukların sosyal iletişim becerilerini incelerken, genellikle sözsüz iletişim, iletişim kurma niyeti oluşturma, başkalarının niyetlerini okuma, jestleri ve yüz ifadelerini kullanma ve yorumlama, duyguları paylaşma ve ifade etme konularında zorluklar gözlemliyoruz.

İletişim Becerilerini Nasıl Destekleriz?

Sosyal iletişim becerilerinde zorlanan çocukların iletişim kapasitelerini desteklemeyi hedefleyen terapistler olarak, çocuğun gelişim düzeyini göz önünde bulundurarak ve aileyi de sürece dahil ederek bu süreci yönetiyoruz. Çocuğun günlük yaşamını, oyunlarını ve aktivitelerini gözlemleyerek, ilgilerine, dokunuşlarına, gördüklerine, kokladıkları nesnelere/yiyeceklere ve hareket örüntülerine odaklanarak işe başlıyoruz. Gün boyunca sakin, mutlu ve rahat hissetmelerine ne yardımcı oluyor? Tüm bunları gözlemlerken, çocuğun etrafındaki dünyadan zevk almasına yardımcı olmak için günlük yaşamında duyusal deneyimler sunmamız çok önemlidir.

Bu süreçte öncelikli hedef çocuğu iletişim kurmaya zorlamak değil, ilişki kurmaya teşvik etmek ve katılımını artırmak olmalıdır. Çocukla oynarken farklı sesler çıkarmak, sevdiği oyuncaklar üzerinden ilişki kurmaya çalışmak, onun hızına ve ritmine uyum sağlamak, oyun sırasında yaşadığı duyguları anlamak ve yansıtmak çocukla aranızdaki bağı güçlendirecektir. Süreç boyunca öğretici bir rol üstlenmek, çocuğun iletişim sinyallerini görmezden gelmek veya talepkar bir tutum takınmak terapist ile çocuk arasındaki bağa zarar verebilir.

Sosyal İletişim Becerilerinde Zorluk/Gecikme Yaşayan Çocuklar İçin Müdahale Programımız

Kliniğimizde multidisipliner bir yaklaşımla çocuğun gelişim alanlarını bütüncül olarak değerlendiriyoruz. Çocuklar Çocuk Nöroloğu tarafından değerlendirildikten sonra ihtiyaçlarına göre bize yönlendiriliyor ve bilişsel, fiziksel, duyusal ve genel gelişimsel değerlendirmeler yapıyoruz. Çocuk Gelişim Uzmanları, Ergoterapistler ve Fizyoterapistlerden oluşan terapistler olarak, özellikle sosyal iletişim becerilerinde sıkıntı yaşayan 0-3 yaş aralığındaki çocukları ‘D.I.R. Floortime’ adlı erken müdahale programıyla destekliyoruz.

Peki, D.I.R. Floortime nedir?

DIR (Developmental, Individual-differences, & Relationship) gelişimsel, bireysel farklılıklar ve ilişki temelli bir modeldir. DIR, insan gelişimini ve her bireyin dünyayı nasıl farklı algıladığını ve etkileşimde bulunduğunu anlamak için temel bir çerçeve sağlar. Sosyal-duygusal gelişimin, doğumla başlayan ve yaşam boyunca devam eden genel insan gelişimindeki kritik rolünü vurgular. Model, gelişimi desteklemede ilişkilerin ve duygusal bağlantıların gücünü vurgulamaktadır.

Şimdi iletişime geçin!

Çocuklarınızın geleceği için geç kalmayın.